IPI, RTÜK’ün eleştirel medyaya yönelik yasak ve cezalarını kınıyor

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Halk TV’ye verilen 10 günlük yayın yasağını ve Türkiye’deki diğer bağımsız medya kuruluşlarına yönelik artan tehdit, para cezası ve sansür uygulamalarını şiddetle kınıyor.

IPI, Türkiye’nin yayın denetleme kurulu RTÜK’ü bu kararları derhal iptal etmeye, medya çoğulculuğu ve bağımsız gazeteciliği tehdit eden uygulamalara son vermeye ve demokratik standartlara uygun, özgür ve açık bir medya ortamı oluşturmaya davet ediyor.

Türkiye’nin yayın denetleme kurulu RTÜK, 26 Haziran’da Halk TV’ye, güncel gelişmeleri değerlendiren bir programdaki konuğun yorumları nedeniyle 10 günlük yayın durdurma cezası verdi. Programın 22 Haziran’da yayınlanan bölümünde nükleer fizikçi Tolga Yarman, Türkiye’de mezhepsel gerilimlerin artışına dikkat çekti. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün adlandırılmasını örnek gösteren Yarman, bu kararın Sünni-Şii ayrımını derinleştirdiğini ifade etti. Yayından yalnızca dört gün sonra RTÜK, Yarman’ın ifadelerini “halkı kin ve düşmanlığa teşvik” olarak yorumladı ve Halk TV’ye 10 günlük yayın durdurma cezası verdi.

Eleştirel yayınlar yapan SZC TV, Halk TV ve Tele 1 gibi diğer televizyon kanalları da para cezalarıyla karşı karşıya kaldı. Geçen ay 10 günlük yayın durdurma cezası alan, ancak bu cezası mahkeme tarafından durdurulan SZC TV, emekli Amiral Türker Ertürk’ün hükümeti “emperyalizmin taşeronluğunu yaptığını” dile getirdiği yorumları nedeniyle cezaya çarptırıldı. Tele 1, Yeni Akit gazetesini eleştirdiği için para cezası aldı. RTÜK kullanılan sözlerin “eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler” içerdiğini öne sürdü. Halk TV ise muhalefet milletvekili Yunus Emre’nin cumhurbaşkanı danışmanı Mehmet Uçum’a yönelik eleştirileri nedeniyle yüzde 3 idari para cezası aldı. RTÜK, kullanılan sözlerle “insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine” saygısızlık yapıldığını hükmetti.

Yayın yasağı ve para cezalarına eşlik eden kapatma tehditleriyse durumun vahametini artırır nitelikteydi. RTÜK, “ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkına” dayalı ayrımı teşvik ettiğine karar verilen içerikler üzerinden tekrar ceza almaları halinde Halk TV, Tele 1 ve SZC TV’nin lisanslarını kalıcı olarak iptal edilebileceği uyarısında bulundu.

RTÜK’ün belirsiz ve yoruma açık düzenlemelere dayanarak bağımsız medyaya yönelik yaptırımlar uygulaması, eleştirel gazeteciliği bastırma ve kamuoyundaki tartışmaları engelleme amacı taşıyor. 2025’in ilk yarısında RTÜK, ulusal televizyon kanallarına toplam 46 yaptırım uygularken bunların 42’si eleştirel yayın kuruluşlarını hedef alıyordu ve toplamda yaklaşık 100 milyon TL ceza kesildi.

Karara sert bir şekilde karşı çıkan CHP RTÜK üyesi Tuncay Keser, belirli yayın organlarına yönelik siyasi yaptırımların giderek arttığına dikkati çekti. Uluslararası Basın Enstitüsü’ne konuşan Keser, “Bir yayın kuruluşunun tamamen susturulması, bir demokraside asla kabul edilemez. Bu diğer tüm basın kuruluşları için de ağır bir tehdittir,” dedi. Kamuoyunda eleştirel haber yapmasıyla öne çıkan kuruluşların baskılar nedeniyle ciddi bir risk altında olduğunu söyleyen Keser, kararın örtülü bir gözdağı olduğuna dikkat çekti: “RTÜK çerçevesinde hareket etmezseniz lisansınız her an iptal olabilir.”

IPI, meşru düzenlemelerden ziyade muhalif ve bağımsız sesleri susturmaya yönelik bariz sansür uygulamaları olarak gördüğü son RTÜK kararlarını endişeyle takip ediyor. Bu tür uygulamalar, düzenleyici kurumlara duyulan güveni aşındırmakta ve Türkiye’nin bağımsız gazetecilik için halihazırda sınırlı olan alanını daha da daraltmaktadır.

RTÜK’ü yayın yasağını geri almaya ve bağımsız gazeteciliğin demokratik toplumdaki rolüne saygı göstermeye çağırıyoruz. IPI, eleştirel gazeteciliğin yanında durmaya ve siyasi müdahale ve sansürle kısıtlanmayan özgür bir medya ortamı için mücadele etmeye devam edecektir.


Bu açıklama, Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen ve AB Üye Devletleri ile aday ülkelerdeki basın ve medya özgürlüğü ihlâllerini belgeleyen Avrupa çapında bir mekanizma olan Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) kapsamında Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) tarafından hazırlanmıştır.