Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), gazeteci Ayşemden Akın’a yönelik tehditleri kınayarak yetkilileri Akın’ın güvenliği için derhal önlem almaya çağırıyor.
Kuzey Kıbrıs merkezli Bugün Kıbrıs gazetesi editörü Ayşemden Akın, Türkiye ve Kıbrıs’taki üst düzey yetkililerin dahil olduğu öne sürülen bir kara para aklama ağı hakkında yayımladığı haberlerin ardından ölüm tehditleri almaya başladı.
Akın Nisan ayında, 2022’de öldürülen Kıbrıslı Halil Falyalı’nın lideri olduğu öne sürülen bir suç ağının kara para aklama sorumlusu olduğu iddia edilen Cemil Önal ile bir söyleşi yaptı. Yazı dizisinde Akın, Önal’ın ağın uyuşturucu kaçakçılığı, rüşvet ve organize suç faaliyetleri sürdürdüğü ve hem Ankara hem de Lefkoşa’daki bazı yetkililerle bağlantılı olduğuna yönelik iddialarını haberleştirdi.
Sosyal medya hesabında 30 Nisan 2025’te yaptığı paylaşımında Akın, söyleşilerin ardından 27 dakika süren bir telefon görüşmesinde ölüm tehdidi aldığını belirtti. Gazetecinin yazı dizisini derhal sonlandırmaması halinde öldürüleceği, Kıbrıs’a “gereğini yapmak” üzere üç kişinin gönderildiği söylendi.
Daha önce can güvenliğinden endişe duyduğunu dile getiren Önal ise Akın’a yönelik tehditlerden sadece iki gün sonra, 2 Mayıs 2025’te Hollanda’da düzenlenen bir silahlı saldırıda öldürüldü. Akın’ın yazılarının ana kaynağı Önal’ın öldürülmesi, gazetecinin güvenliğine ilişkin endişeleri de önemli ölçüde artırdı.
Yetkililerin tepkisi endişe verici
Akın sosyal medya paylaşımında yaptığı telefon görüşmesini kaydederek polisle paylaştığını belirtti. Tehditler nedeniyle Akın’a ilk etapta koruma sağlanmış olsa da yetkililer kısa süre sonra sağlanan korumayı kısmi devriyelere indirdi.
Gelişmelerin ardından Kuzey Kıbrıs’taki basın kuruluşları gazeteci için 24 saat koruma talep ederken yetkililere resmi başvuruda bulunduklarını açıkladı. Kamuoyu baskısı sonucunda yetkililer korumanın yeniden sağlanacağını duyurdu.
Kuzey Kıbrıs polisi, Akın’a telefon açan Türkiye hattının sahibini tespit etmek için Türk yetkililerle temasa geçtiklerini de açıkladı.
Öte yandan Türkiye’deki yetkililer ise söyleşilerdeki iddiaları reddetti ve Akın’ı yanlış bilgi yaymakla suçlayarak gazetecinin karşı karşıya kaldığı güvenlik riskini artırdı.Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Akın’ın haberlerindeki iddiaları “asılsız” olarak nitelendirerek yasal işlem başlatacaklarını belirtti. Ayrıca RTÜK, Akın’ın katıldığı canlı yayının ardından Tele1’e kişisel gizliliğin ihlali ve hakaret gerekçesiyle ağır bir para cezası kesti.
IPI, gazeteci Akın’ın güvenliğini sağlamak üzere yetkilileri hızlı ve kararlı adımlar atmaya çağırıyor. Akın’a yönelik tehditler hem Türkiye’de hem de Kıbrıs’ta kapsamlı bir şekilde soruşturulmalı.
Tehditler, Kıbrıs ve Türkiye’de bağımsız gazetecilik için giderek daha zorlu hale gelen ortamı gözler önüne seriyor. Yolsuzluk ve suç ağlarını araştıran gazeteciler tehdit, sansür ve fiziksel şiddetle karşı karşıya kalıyor.
Gazetecilerin kişisel güvenliklerinden endişe duymadan çalışabilmeleri ve kamuoyunu bilgilendirmeleri hayati önem taşıyor. Gazetecilere yönelik tehditlerin cezasız kalması yeni saldırıların önünü açacaktır.
Bu açıklama, Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen ve AB Üye Devletleri ile aday ülkelerdeki basın ve medya özgürlüğü ihlâllerini belgeleyen Avrupa çapında bir mekanizma olan Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) kapsamında Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) tarafından hazırlanmıştır.